Home / Siyaset / 15 Temmuz ihanet gecesi

15 Temmuz ihanet gecesi

İhanet, ihanet, ihanet. Hava ihanet kokuyor, millete, devlete, vatana, dine, insanlığa ihanet…

Darbe Girişimi

Nasıl bir kalleşlik, kahpelik, alçaklık…

Türk Devlet Tarih Geleneğinde  görülmemiş bir ihanet…

Düne kadar bu ülkenin efradı gibi görülen “suretlerin” sinsi, münafıkça ve yılan gibi bir ihaneti…

İslamı  ve Yüce dinin her türlü enstrümanını kullanarak palazlanmış ve bugün gerçek yüzünü ortaya çıkarmış, büyük, derin ve kahreden bir ihanet…

Tıpkı ve maalesef Dede Korkut’un dediği gibi: “Hain içerdeyse, kapı kilit tutmaz oğul” diye uyardığı bir can acıtan, içimizi yakan, yürek dağlayan bir ihanet…

Masum yüzlerle, her türlü manevi duyguyu sömürerek, bizdenmiş gibi  olup, içten içte en büyük düşmanlık besleyerek icra edilen bir ihanet…

Bu ülkenin ve cefakar milletin ekmeğini yiyip, suyunu içip, devletin tüm imkanlarını kullanarak bir makama, göreve gelenlerin kahpe, kalleş ve zalimce bir ihanetiyle karşı karşıyayız.

Bu ihanet şebekesi devletin silahlarıyla milletin fertlerini şehit ediyor,

Devletin tankını milletin üzerine sürüyor, insanları eziyor, acımasızca canına kast ediyor,

Devletin ve milletin uçaklarıyla, milletine, devletine bombalar yağdırıyor,

Devletin ve milletin uçaklarıyla, milletin “Mabedi” Meclisi bombalıyor,

Devletin ve milletin silahlarıyla ihanete ortak olmayan askerlere, polislere ve halka acımasızca ateş ediliyor, katliam yapılıyor.

Bunlara Türk denemez, Müslüman denemez, insan denemez. Ama bunlar Türk Devletinin “Peygamber Ocağı” denilen Askeriye üniformasıyla “Terörist Saldırı” yapıyor.

Bunlar general, subay, asker sıfatlarının hiçbirini hak etmiyorlar, sadece bu ulvi, manevi ünvan, rütbe  ve görevleri lekeleyen “ruhunu şeytana satmış, cinnet haline girmiş, vicdanları sükut etmiş” canilerden başkası değildir.

Siz nasıl bu hale gelebildiniz, nasıl bu kadar zalimleşebildiniz, nasıl bu kadar canileştiniz, nasıl böylesi bir ihaneti irtikap edecek hainliği içinizde büyüttünüz.

Siz nasıl size güvenip sırtını dayayan komutanları sırtından hançerliyorsunuz, nasıl size evladım diyen halka kurşun sıkıyorsunuz, nasıl devletinizi yönetenlere bu kadar büyük kin ve garezle düşmanlık ediyorsunuz.

Siz nasıl Başkomutan olan Cumhurbaşkanı’nı öldürmeye teşebbüs edecek kadar gözü kan bürümüş hale geldiniz, Başbakana ve devlet yöneticilerine saldırıya geçtiniz…

Allah’ım ehl-i insaf olan hiç kimsenin aklı ermiyor, vicdanı almıyor, yüreği dayanmıyor…

Cumhurbaşkanı’nın yaveri  hain çıkıyor, Genel kurmay Başkanının yaveri hain çıkıyor, kuvvet komutanlarının yakınındakiler ihanet ediyor. Bir anda içlerinde sırtlan gibi biriktirip, yıllardır sakladıkları alçaklıkları  yüzeye çıkıveriyor.

Bu insanlar nasıl bu kadar soğukkanlı katliamı, ihaneti, vahşeti işleyebiliyor,

Ama  bu zalimlerin, canilerin, hainlerin göz ardı ettiği İlahi olan bir adalet ve“Kahhar-ı  Zülcelal” var…

Bizim inandığımız Rabbimizin adaleti var hesabı var, zalime “kahhar” sıfatı var…

Sizler bilmezsiniz bunu…  Çünkü sizler Rabb’ül Alemin olan Yüce Allah’a inanmış olsaydınız bu vahşeti işlemezdiniz.  Sizler İslam öncesi putlara tapanlar gibi;  olmayan vicdanınızda, aklınızda, ruhunuzda oluşturduğunuz“Beşeri Mabud”a inanan putperestsiniz. Ki bu katliam ve ihanetleri yapabildiniz ve yapıyorsunuz.

Ama unutmayın ki; “beşer zulmeder fakat kader adalet eder” sözü muvacehesinde  bizim inandığımız Allah’ın gazabı, bu milletin laneti ve bu devletin çelik yumruğu  sizin üzerinizdedir ve bunu tüm zerrelerinizde hissedip yaşayacaksınız.

Masumu katletmenin, öldürmenin ve ihanetin bedelini hem “Gazab-ı İlahi”hem de kanuni olarak bu dünyada da, ahirette de ödeyeceksiniz.

Bu milletin, bu  ümmetin, mazlumların duası hainlere yol vermeyecektir ki vermedi de…

Yaptığınız ihanetle, tarihe  büyük harflerle “HAİN” olarak not düşüleceksiniz.

Türk Tarihinde sizler gibiler yeni nesil tarafından lanetle anılmaktadır ve siz de bu “lanetlenmiş hainler” listesine isimlerinizi eklediniz….

Bu devlet  ve  bu millet “şerbetlidir”.  Bilesiniz ki; bu millet “mabedinin göğsüne namahrem eli” değdirmeyecektir.

Artık devlet daha müteyakız, daha dikkatli ve daha uyanık davranacaktır ve artık “devr-i sabık” başlamıştır. Artık bu dünyadaki hesap dönemi başlamıştır ve ihanetin, dökülen kanın, hayatını kaybeden şehitlerin hesabı sorulacaktır. Kimsenin buna kuşkusu olmasın…

Milletimize geçmiş olsun, şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum…

Dayasın düşman vatanın böğrüne hançerini
Bulunur elbet kurtaracak bahtı kara maderini…

About Erkan YILMAZ

BU HABERİ OKUMAK İSTERMİSİNİZ?

MHP Hatay Milletvekili Lütfü Kaşıkçı: “Suriye’nin Huzur ve Refah İçinde Bir Geleceğe Kavuşmasını İstiyoruz”

MHP Hatay Milletvekili Lütfü Kaşıkçı, Suriye’deki mevcut durum ve geleceğe yönelik beklentiler hakkında önemli açıklamalarda …

Bir Cevap Yazın