Home / Siyaset / ANAYASA MAHKEMESİ, İHANET VE CASUSLUĞUN AKLAMA YERİ Mİ?

ANAYASA MAHKEMESİ, İHANET VE CASUSLUĞUN AKLAMA YERİ Mİ?

ANAYASA MAHKEMESİ, İHANET VE CASUSLUĞUN AKLAMA YERİ MİTürkiye Cumhuriyeti devletinin İstihbarat birimine dair düşmanın yapmayacağı yapılıyor ve Anayasa Mahkemesi buna ‘basın ve ifade özgürlüğü’ diyor…

Sevsinler sizin özgürlük algınızı. Ne zamandır casusluğun ve ihanetin adı “ifade özgürlüğü” oldu…

AYM üyeleri ne yapıyor, neye ve kime hizmet ediyor, acaba hangi ülkenin AYM’si demekten kendimi alamıyorum. Kanımca AYM’de bir “akıl tutulması” var, başka türlüsünü düşünemiyorum. Çünkü ihanet içindeler demeye dilim varmıyor.

Alınan  karara konu kişilerin icraatları casusluk, ülkenin sırrını ifşa etmek, ülkenin saygınlığına halel getirmek. Hal böyleyken, adeta devlete başkaldırı gibi, devlet içinde devlet gibi, devleti hiçe saymak gibi bir karar alıyor Yüksek Mahkeme…

Akıllara durgunluk veren bir karar….

Evet ben de bu karara  saygı duymuyorum, duyamıyorum  ve eminim vatanperver hiç kimse de bu karara saygı duymaz. AYM üyeleri niyetlerinin halis olduğuna ve bu kararı yargısal bir tarafsızlık içinde aldıklarına kimseyi inandıramaz. Çünkü bu karar ülkeye
hasmane yaklaşanların ekmeğine yağ süren, cesaret veren ve haini cüretlendiren bir içtihatdır.

AYM daha önce de benzeri pek çok karara imza attı. Artık bu kurumda “paralel yapı” etkisi bitti sanılıyordu ki; aslında hiç de bitmediği ve sinsileşmiş bir nitelikle ülkenin en kritik anlarında aldıkları ve alabilecekleri şeytani  kararlarla ihanet kokan “paralel” eylemlere yol verecekleri ortaya çıkmış oldu.

“Akademik  ihanet ve Akademik jurnal” devam ediyor

Vatanperver, yerli ve milli akademisyenlerimizi tenzih ediyorum. Ülkemizin eğitimine katkı sağlayanları buradan selamlıyorum.

Ama son zamanlarda “akademik devlet düşmanlığı” jurnalciliğe evrildi. İhanette üçüncü perdeye geçti sevgili ve pek muhterem “bazı akademisyenlerimiz

İstanbul’da yapılacak bir toplantıya gelecek yabancı akademisyenlere İstanbul’da “can güvenliği” olmadığı söylenerek gelmemeleri tavsiye edilmiş.

O çok değerli(!) akademisyenlerimize soruyorum;

O halde siz neden bu ülkede duruyorsunuz?

Siz neden gelmeyin dediğiniz akademisyenlerin ülkesine gitmiyorsunuz?

Siz neden bir yerleriniz sıkışınca düşmanlık ettiğiniz devletin emniyet güçlerinden korunma talep ediyorsunuz?

Siz neden hala buradasınız? Yoksa hala kalleşlik, ülkenize düşmanlık ve ihanet misyonunuz bitmedi mi?

Güya entelektüel ve bilim insanısınız.

Yazıklar olsun size de, sizin bilimselliğinize de, sizin akademik kariyerinize de, sizden gelecek ilmi ve akademik öğreti ve öğretime de…

Taşıdığınız ünvanlar, titirler sizi kaliteli ve saygın kılmıyor, bilakis isimlerinizin başındaki o “doç-prof”  gibi gösterişli “kelimeler” yaptığınız  ihanetin ve alçaklığın büyüklüğünü ve vahametini gösterir.

Hiç mi utanmanız yok, kalbiniz bu kadar mı karardı ki;  “entelektüel” birikiminiz, “akademisyen”liğiniz  ihanetinize su taşıyor?

Anadolu’muzda siz gibilere söylenecek öyle “veciz” öyle “özlü” sözler, deyimler, özdeyişler, güzellemeler var ama benim bunları dillendirmeye edebim ve adabım elvermiyor.

Ama unutmayın ki; hain iflah olmaz.

Son olarak; “akademik müsvedde”lere, günümüz  mütareke basını mensupları “Ali Kemal”lere ve casusluğa prim veren karara imza atan yüksek mahkemenin  “hiç de yüksek  olmayan” üyelerine sesleniyorum;

Bilesiniz ki; maşeri vicdan  ve bu milletin basireti sizi asla affetmeyecek, isimleriniz tarihe kara bir leke olarak not edilecektir.

About Erkan YILMAZ

BU HABERİ OKUMAK İSTERMİSİNİZ?

MHP Hatay Milletvekili Lütfü Kaşıkçı: “Suriye’nin Huzur ve Refah İçinde Bir Geleceğe Kavuşmasını İstiyoruz”

MHP Hatay Milletvekili Lütfü Kaşıkçı, Suriye’deki mevcut durum ve geleceğe yönelik beklentiler hakkında önemli açıklamalarda …

Bir Cevap Yazın