MHP Hatay Milletvekili Mehmet N. Ahrazoğlu, Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın 34. maddesi üzerinde verilen önerge hakkında MHP grubu adına söz aldığı konuşmasına,
“Bu değişiklikle yapılmak istenen, Danıştay ve Yargıtay üyelerinin temyiz haklarının ortadan kaldırılmasıdır. AKP Hükûmetinin, yargıyı sadece siyasallaştırma gayretlerinin açıkça görüldüğü politik bir süreçte vatandaşın kanuni yollardan hak arama yöntemlerinin kısıtlanması, demokratik bir yönetim anlayışından gün geçtikçe uzaklaştığının en temel göstergesidir. Tarafını AKP olarak seçmeyen yargı mensuplarını tasfiye etmek, vatandaşın haklarının da elinden alınması amacıyla yüce Meclise sunulan bu kanun tasarısıyla karşı karşıyayız.” şeklinde başlamıştır.
İç hukuk yolları tamamlansa bile vatandaş lehine Anayasa Mahkemesine başvuru yolunun açıldığını, hatta iç hukuk uygulamaları dışına çıkılarak İnsan Hakları Mahkemesine başvuru sürecinin işletildiğini ifade eden Ahrazoğlu, “diğer taraftan Danıştay ve Yargıtay üyelerine temyiz yolunun kapatılması, içtihatlar açısından derin bir çelişkiyi ortaya koymaktadır. AKP Hükûmeti, yargıyı sadece siyasallaştırma ve yandaşların çıkarlarını gözetme üzerine inşa etmektedir.” açıklamasını yapmış ve AKP’nin Hukukun üstünlüğü ve vatandaşların hak ve hukuklarının gözetilmesi gibi kaygıları olmadığını ifade etmiştir.
Ahrazoğlu; AKP’nin yargıya bakışını ve adalet anlayışı açısından düşüncelerini şu sözlerle anlamak ve aramak gerektiğini belirtmiş, “AKP’li bir vekilin “Anayasa vesayetin son kalesidir, Anayasa’yı paramparça yapacağız.“, AKP’li bir bakanın “Anayasayı tanımıyoruz.”, Adalet Bakanı Sayın Bozdağ’ın iki gazetecinin Anayasa Mahkemesi kararıyla tahliye edilmesi üzerine “Daha yargılamaya başlamamış, mahkemeye baskıdır, müdahaledir, Anayasa ihlalidir.” sözleri, Sayın Başbakanın “Anayasa ne söylerse söylesin Cumhurbaşkanımızın fiilî olarak siyasi sorumluluğu doğmuştur.”, Sayın Cumhurbaşkanının ise “Anayasa Mahkemesinin kararına uymak zorundayız ama saygı duymak zorunda değiliz, saygı da duymuyorum.”, iki gazetecinin mahkeme kararıyla tahliye edilmesinden sonra ise Anayasa Mahkemesine yönelik “Mahkeme kararında direnebilirdi.” gibi sözlerle bağımsız yargıya talimat verebilmektedir.” açıklamasını yapmıştır.
Buna benzer örneklerin çoğaltılabileceğini ve bu sözlerin AKP’nin hukuk ve adalet anlayışı hakkında ipuçları verdiğini ifade eden Ahrazoğlu, konuşmasına şöyle devam etmiştir: “AKP’nin kendilerine yönelik veya kendi beklentileri dışındaki kararları tanımamakta, yargıdan da kendileri gibi düşünülmesini, kendi anlayışları doğrultusunda karar almalarını beklemektedir. Onun için de, tasarıyla yargı yönetimini değiştirmek istemektedirler. Dün kendileri için mezardaki yatanları kaldırıp oy kullandırmak isteyenleri, kendileri için muhterem olanları, ne istediyse verdiklerini, iktidarlarına ortak ettiklerini, kendi paralel çizgilerinin diğer çizgisini yok etmeye çalışmaları, 17-25 Aralık yolsuzluk olaylarından sonra paralel kardeş kavgasına dönüştürmüşlerdir?”
MHP Hatay Milletvekili Mehmet N. Ahrazoğlu; olayın aslında, kimin, ne maksatla, neyi ele geçirmek istediğinin kavgasına, adaletin, hukukun alet edilmesinden başka bir şey olmadığını belirtmiş, “Maksat paralel yapıyı yok etmek ise bunlar kendilerince malum olup bu oluşumu yasa değişikliğiyle değil yasaların öngördüğü yöntemlerle aşmak mümkündür. Ancak niyet bu oluşumu yok etmekten ziyade yargıyı AKP’lileştirmektir.” şeklinde açıklama yapmış ve yaklaşan önemli ve anlamlı günlerin hakkındaki “sizlerin, aziz Türk milletinin ve İslam âleminin bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi’ni ve yaklaşan Ramazan Bayramı’nı kutluyor, Anadolu topraklarının ve İslam coğrafyasının üzerindeki kara bulutların dağılmasını ve her günün bayram coşkusuyla geçmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.” temennisiyle konuşmasını tamamlamıştır.