Home / Siyaset / Ahrazoğlu: Çanakkale; azmin, duanın, direncin, feragat ve faziletin zirvesidir.

Ahrazoğlu: Çanakkale; azmin, duanın, direncin, feragat ve faziletin zirvesidir.

MHP Hatay Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Kâtip Üyesi Mehmet N. Ahrazoğlu, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 102. yıl dönümü münasebetiyle bir mesaj yayınladı.

Ahrazoğlu mesajında şu değerlendirmelerde bulundu: “Bir yandan 18 Mart Şehitler Günü’nü yad edip, diğer yandan tarihi şan ve şerefle dolu büyük Türk milletinin vatan ve millet sevgisinin şehadetle imtihan olduğu Çanakkale Zaferi’nin 102.nci yıldönümünü kutlamanın gurur ve mutluluğunu yaşarken, bizlere bunu yaşatan yüksek ve yüce millet ruhunu hürmet ve minnetle hatırlıyoruz.

Türk milletinin her ferdinin yöresi, kökeni ve mezhebi ne olursa olsun, Çanakkale semalarında yüreklerini buluşturmuş, birlikte şahadet şerbetini içmiş, aynı safta dua etmiş ve vatanın kurtuluşu için emek verip, kan dökmüştür.

 

Sırtında adeta vatan coğrafyasının yükünü kaldıran Seyyit Onbaşı’nın, Nusret Mayın Gemisiyle devleşen Tophaneli Yüzbaşı Hakkı’nın, askerlerine ölmeyi emreden Mustafa Kemal’in ve dönmeyi aklından bile geçirmeyen nice kınalı kuzunun manevi hatırası ve mirası sayesinde bağımsızlığımız korunmuştur.

Çanakkale aynı zamanda milli mücadelenin ilham ve esin kaynağı olarak geleceği aydınlatmış, son yurdumuzun tek dişi kalmış canavarlara asla yem edilmeyeceğini ispatlamıştır.

Çanakkale zaferinin; vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk Milletinin neleri başarabileceğinin en güzel kanıtıdır.

Çanakkale Zaferi, bir milletin inancının ve cesaretinin büyük destanıdır.

Çanakkale Zaferi, Türk milletinin tarihi üzerinde önemli bir rol oynamış ve tarihi bir dönüm noktası olmuştur.

Türk milletinin kahramanlık destanını oluşturan Çanakkale Zaferi, Türk milletinin özgürlüğü adına, vatanı ve milleti için gerektiğinde neleri feda edebileceğini kanıtlayan bir zaferi simgelemiştir.

Atalarımızın bizlere emaneti olan toprakların korunması, bayrağımızın dalgalanması ve Türk milletinin birlik, beraberlik ve bütünlüğü için canlarını seve seve veren aziz şehitlerimizin kahramanca direnişleri emsalsizdir.

​Çanakkale; azmin, duanın, direncin, feragat ve faziletin zirvesidir.

Metrekareye 6 bin merminin düştüğü mahşer yeridir Çanakkale.

Çanakkale dünyaya vurulmuş Türk damgasının asla silinmeyecek izlerinden bir tanesidir.

102 yıl önce iman kurşunun, havada küfür kurşunuyla çarpışarak, vatanın bağrına saplanmasına geçit vermeyen mücadele azmi esas manasından hala bir şey kaybetmemiştir.

Siperlere serilmiş kuru ot ve samanla doldurulmuş yataklarda hilalle yıldızın mürüvvetini düşleyen safiyet ve samimiyettir Çanakkale.

Karanlık Liman’da 26 mayını 100’er metre aralıklarla 4,5 metrelik derinliğe döküp düşmanın belini kıran Nusret Mayın Gemisi’dir Çanakkale.

102 yıl önce Çanakkale’de eşi benzeri görülmemiş bir mücadele ruhu, tarihe mühür vurmuş bir müdafaa azmi tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşmiştir.

Türk milleti Çanakkale’ye adeta etten duvar örmüş, mütecaviz emel, hedef ve saldırıları can pahasına püskürtmüş, böylelikle tarihin akışını değiştirmiştir.

Kınalı kuzular kanlarıyla destan yazmışlar, vatan, bayrak ve milli namusu lekeletmemişlerdir.

Çanakkale’de iman gücü, var olma sevdası, istiklal aşkı, kardeşlik hissiyatı; batılın elçilerini, küfrün hesap ve heveslerini silindir gibi ezip geçmiştir.

Türk milleti Çanakkale’de zoru başarmış, 253 bin şehidimiz Çanakkale’yi boydan boya manevi surla çevirmiştir.

Tarih böylesine şanlı ve görkemli bir mücadele ve zafere çok az şahitlik etmiştir.

Milli mücadele yıllarında gösterilen atılganlığın arka planında Çanakkale ruhunun kazandırdığı özgüven olduğu da tartışma götürmez bir gerçektir.

Büyük Türk milletinin; vatanı, devleti, inancı ve hürriyeti uğruna canını feda edebilecek müstesna evlatlarını bağrından yetiştirebildiğini bütün dünya görmüştür.

​Vatanını ve Milletini seven hiç kimse Çanakkale Zaferini unutmayacaktır.

​Herkes bilmelidir ki Türk milletinin Çanakkale menkıbesi gönüllerde yaşadıkça ve bunu sahiplenen vatansever şahsiyetler bulunduğu müddetçe, geçmişte başaramayan yabancı emeller, bugün de maşaları vasıtasıyla kesinlikle hedeflerine ulaşamayacaklardır.

Yüce dinimiz bu ‘canından vazgeçme’, ‘varlığını kutlu değerler adına terk etme’ halini şehadet olarak tanımlamış ve Cenab-ı Allah bu uğurda can verenlerin asla ölmeyeceğini müjdelemiştir.

Aziz şehitlerimizi, bizlerden daha kıymetli yapan, onları kaybetmenin üzüntüsünü yüreklerimizden bir nebze olsun hafifleten ve bizleri teselli eden duygular da ‘şehit’ olmanın bu çok özel anlamında saklıdır.

Neye mal olursa olsun şehitlerimizin emaneti bu aziz vatan ilelebet var olacaktır.

Ecdadımızın kutlu bir mirası olan, asırlar içindeki kardeşlik, kaynaşma ve kucaklaşma hasletleriyle yükselen Türk milleti bölücü ve yıkıcı mihrakların keyfine bırakılmayacaktır.

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 102. yıl dönümünde, tertemiz kanlarıyla üzerinde yaşadığımız toprakları vatanlaştıran aziz şehitlerimizi rahmet ve minnet duygularıyla anıyorum.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bağımsızlık ve varlık mücadelemizde üstün ve fedakarca çabası olan muhterem ecdadımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.

​Ruhları şad, mekanları cennet olsun.”

About Hatay Haber

Hatayın Nabzı https://www.hatayinnabzi.com/

BU HABERİ OKUMAK İSTERMİSİNİZ?

MHP Hatay Milletvekili Lütfü Kaşıkçı: “Suriye’nin Huzur ve Refah İçinde Bir Geleceğe Kavuşmasını İstiyoruz”

MHP Hatay Milletvekili Lütfü Kaşıkçı, Suriye’deki mevcut durum ve geleceğe yönelik beklentiler hakkında önemli açıklamalarda …

Bir Cevap Yazın