İnsanlık tarihinin en büyük ve en çetin savaşlarından birinin yaşandığı Çanakkale’de ecdadımız, yine insanlık tarihinin en şanlı destanlarından birini yazdılar.
Çanakkale, Emperyalist zulmün bir devrinin battığı, Büyük Türkiye’nin yeniden doğduğu yerdir.
Tarihin ve özellikle Türklerin kaderini yakından ilgilendiren I. Dünya Harbinin en önemli savaşları, bu yıl 100. yılını idrak ettiğimiz, Çanakkale Savaşlarıdır. Çünkü bu savaşlarda dünyanın en güçlü orduları, en modern silahlarıyla Çanakkale Boğazı’ndan geçip, dönemin “Hasta adam”ı Osmanlı İmparatorluğunu tarih sahnesinden silmek istediler. Fakat bu savaş, güçlülerin zaferiyle değil, hezimetiyle sonuçlanmıştır. Çünkü Çanakkale Savaşları, beklenmeyen bir direniş ve kahramanlık gösteren Türk ordusunun zaferiyle noktalanmıştır.
Bu zafer, Osmanlı İmparatorluğunun son zaferidir. Bu zafer, I. Dünya Harbinin kaderini değiştirmiş ve uzamasına yol açmış, dolayısıyla Osmanlı İmparatorluğunun da ömrünü uzatmıştır. Bu zaferle Türk milleti ve Türk ordusu yeniden özgüvenini kazanmıştır. Daha da önemlisi, Türk milleti bu zafer sayesinde, bağımsızlığı ve egemenliği tehlikeye girdiğinde, millî mücadeleyi başlatan ve zafere ulaştıran, yeni Türk devletini kuran önderle, Mustafa Kemal Atatürk’le buluşturmuştur.
Bu zaferin, milletimiz açısından en acı yanı, bu savaşlarda çok sayıda aydınımızı şehit vermemizdir. Binlerce üniversite ve lise öğrencisini Çanakkale Savaşlarında kaybettik. Bu savaşlara başta İstanbul Erkek L, Vefa, Kabataş Erkek, Galatasaray, Erzurum, Edirne, Konya, Kastamonu, Kayseri ve Sivas Liseleri olmak üzere o zamanki liselerin son sınıf öğrencileri ve İstanbul Darülfünunu(Üniversitesi) öğrencileri bu savaşlara gönüllü olarak katıldılar. Çoğu şehit oldu, geri kalanlar da yaralandı. İşte İstanbul Erkek Lisesinin “Sarı Siyah” renkleri de, Çanakkale’de şehit düşen öğrencilerinin, bugünkü kardeşlerine armağanıdır.
Bize canları ve kanları pahasına bu kutsal vatanı armağan eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.