Home / İslam / DİLİNE SAHİP OLMAK

DİLİNE SAHİP OLMAK

Dil, basit anlamıyla bir bildirim aracıdır. Yüce Allah, biz insanları ruh ve beden kabiliyetleri bakımından, diğer canlıların en mükemmeli ve de en üstünü kılmıştır Ayrıcalık olarak da insanlara; düşünme ve konuşma yeteneği vermiş, düşündüklerini ifade edebilmesi ve konuşabilmesi için de, ona özel bir organ olarak dil vermiştir Bu büyük bir nimettir. Bu nimetin şükrünü eda edebilmek için ve onu yerli yerinde Allah’ın istediği şekilde kullanmak gerekir. Yani dilini her çeşit günahtan koruyup, güzel ve faydalı sözler sarf etmelidir. İnsan birçok günahı diliyle işler. Diliyle doğru ve yanlışı ifade eder.

Ağzımızdan içeriye girecek olana dikkat etmek ne kadar önemli ise, ağzımızdan çıkana dikkat etmek de o kadar önemlidir. İnsan iyi ve kötü ne bulursa dilinden bulur. Birçok insan dilinin söyledikleri yüzünden büyük musibetlere uğramıştır. İşte bunun içindir ki, Dinimiz bize konuşmanın, söz söylemenin adabını, dilimizin temiz kalmasının yollarını göstermiştir.

İmâm-ı Azam’ın (radıyallâhü anh) talebelerinden ve büyük evliyadan Abdullah bin Mübârek (rahimehullah) demiştir ki:

“Diline sahip ol, zira kişinin mahvolmasına en çabuk sebep olan lisanıdır.

Kişinin söyledikleri aklının ve kalbindekilerin delilidir.

Kişinin lisanı arslanıdır. Eğer onu salarsan seni parçalar.”

Mâlik bin Dinar (rh.) dedi ki: “Eğer kalbinde katılık, bedeninde zafiyet, rızkında darlık görüyorsan iyi bil ki fuzuli bir kelâm ettiğinden, seni alakadar etmeyen şeyleri konuştuğundandır.

En faziletli sadaka diline sahip olmaktır. Kim dilini boş ve kötü sözlerden korursa Allâhü Teâlâ da onun ayıplarını örter. Allâh’ı zikir etmek haricinde insanoğlunun konuştukları başının belasıdır. Bela, konuşmaya bağlanmıştır.

Muhakkak Allâhü Teâlâ, kulunun dilinden razı olmadıkça amelini kabul etmez. Sükût-i lisan, selâmet-i insandır, yani dilin susması insanın selametine sebep olur. Diline sahip olanın hali de güzel olur. Bir kimseye bela, dilinden ve konuştuklarından dolayı gelir.”

İnsanlarda dil, bir anahtar gibidir. Hayrın da, şerrin de kapısını açabilir. Bu nedenle ağzımızdan çıkacak sözlere dikkat etmeli, aklın ve iman’ın terazisinde tarttıktan sonra söz söylemeliyiz. Düşünmeden söylediğimiz sözlerin, bazen kırgınlıklara, dargınlıklara ve hatta kavgalara kapı açıp insani ilişkilerin bozulmasına sebep olabileceğini unutmamalıyız. O halde sözlerin en güzelini söylemeli, yeri ve sırası gelmeden her akla geleni konuşmamalıyız.

About Süleyman GÖKSU

BU HABERİ OKUMAK İSTERMİSİNİZ?

Muharrem Ayı

Muharrem ayı, tarih boyunca insanlık için dönüm noktaları sayılabilecek önemli olayların yer aldığı bir aydır. …

Bir Cevap Yazın