SADREDDÎN BİN BEHÂÜDDİN ZEKERİYYÂ (Rahmetullahi aleyh)
Buyurdu ki:
Vesveseden ve mâlâya’nîden zikre kaçınız. Hep zikr ederseniz, vesvese ve mâlâya’nî, zikrin nûruyla yanar, zikrin nûru kalbe işler ve kalbde zikrin hakîkati hasıl olur.
SEMNÂNÎ (Alâüddevle Ahmed bin Muhammed) (Rahmetullahi aleyh) Buyurdu ki:
Kabir başına gitmenin çok fâidesi vardır. Evliyâyı ziyârete giden kimse, yolda onu hep düşünür, ona teveccühü her adımda artar, mezarı başına gelip toprağını görünce, hep onunla meşgûl olur. Teveccühü arttıkça, ondan istifâdesi artar.
SEYYİD EMÎR KÜLÂL (Rahmetullahi aleyh)
Buyurdu ki:
İyi biliniz ki, dünyâyı ve dünyâya düşkün olanları sevmek, sizin, Allahü teâlânın râzı olduğu yolda yürümenize mâni olan büyük bir engeldir. Dâimâ Allahü teâlâyı hatırlayıp, O’nu zikrediniz ki, dîninizi dünyâya değişmemiş olasınız.
SULTAN BEHÂEDDÎN VELED (Rahmetullahi aleyh)
Buyurdu ki:
Zâhiren aranızdan ayrılacağım fakat bâtınen sizinle berâber olacağımdan hiç şüpheniz olmasın. Allahü teâlânın evliyâ kulları, vefât ettikleri hâlde, rûhları ile izin verilen her tarafı dolaşır, darda kalanlara, dost ve yakınlarına yardımda bulunur.