Dünyada bir duraklama mevcut.
Her yerde yavaşlayan sistemler var.
Şahıslardan, devletlere herkes bekle-gör politikası izliyor.
Kimse geleceğe umutlu bakmıyor.
Dünyadaki oyun kurucuların da
Bombaları elinde patladı.
Senaryoları başlarına geçti.
Masa başında yazılan senaryoların,
Uygulanmaya karşılığının olmadığını gördüler.
Ağır aksak işleyen sistemleri yıktılar.
Yeni sistemlerde kuramadılar yeni bir kaos oluşturdular.
Masa başındaki bu leş severlerin en büyük hedefi;
Türkiye ve Türk halkı idi.
Gezi falan eften püften senaryolarla halkı tahrik edip
Hükümeti halkın gözünde küçük düşürüp,
Kendi istedikleri hükümetleri dizayn etme hevesleri vardı.
İç ve dış oyuncular dört cepheden hücuma geçtiler.
Oluşturdukları algılarla kendi düzenlerini kuracaklardı.
İrfan ve feraset sahibi bu halk,
Her defasında onların oyunlarına prim vermedi.
Yapılan kirli oyunları gördü.
Şer Cephesi’ndekiler her yenilgiden sonra vazgeçmediler.
Halkın her tepkisinden sonra yeni projelerle yine sahadalar.
Onların tek bir hedefi var,
Mazlumun sesi, masumun sahibi bu milleti parçalamak.
Bizi dar alana hapsetmek.
Dünyanın her noktasında aş ve iş veren, üreten bu milleti
Tekrar kabuğuna çekmek.
Uyanmış, şaha kalkmış asil bir milletin hızını kesmek.
Bunda da kısmen başarılı oldular.
İnsanların maneviyatlarını kırdılar.
Ama onlara inat tekrar şaha kalkmalı,
Geleceğe ümitle bakmalı, atılımlar yapılmalıdır.
Ülkemizde yapılan büyük projeler onları rahatsız etmektedir.
Onlar biliyorlar ki güçlü bir Türkiye,
Dünyanın mutluluğudur.
Yaşama sebepleri gözyaşı ve kan olanlar
Bu milletin güçlü olmasından rahatsızlar.
Bilinmeli ki; bu millet artık kendine gelmiş,
Üzerindeki uyuşukluk ve miskinliği atmıştır.
Yeni yüzyıl bu milletin yüzyılı olacaktır.
O günü bugünden görenler yarın maddi manevi kazanımda olacaktır.
Dünya da hak ve batılın savaşı olacak,
Dün olduğu gibi bugünde bu savaş devam ediyor.