Gülmek bizim de hakkımız…
Dünyanın en mutlu insanları bu coğrafyadaydı.
Fakir ama mutluydu.
Her bacada duman tüterdi.
Bol çocuklu aileler etrafa neşe saçardı.
Bir tabakta on kaşık…
Bir bardakta yirmi dudak…
Ama hep mutlu uyanırdık.
Gecelerimiz hep tatlı rüyalarla neşelenirdi.
Elbisemiz eski ama gönlümüz sürekli temizdi.
Sevgiyi cömert kullanırdık, hüznü hep paylaşırdık.
Sevgi ve saygı hayatımızın vazgeçilmeziydi.
Akşamlarımızı hoş sohbetlerle taçlandırırdık.
O vakitler imkânlarımız sınırlı mutluluğumuz sınırsızdı.
Selam verirken parti gözetilmezdi.
Vatan herkesin kutsalı…
Bayrak ise göklerin nazlı ve kızıl süsü…
Bilinmeli ki bayrak ve vatan bu milletin şerefidir.
Sınırlı günleri doyumsuz tatmak istiyoruz.
Evimiz, mekânlarımız ve ülkemiz mutlu olsun istiyoruz.
Her can mutlu ve huzurlu olsun ki gelecek güzel olsun.
Canlar canla canlansın.
Yuvalar, geleceğe umutla baksın.
Güzel bir gelecek güzel düşünen insanlarla mümkündür.
Her kara kış, güzelliği peşinden getirir.
Unutma, dünün en karanlık anı yeni günün habercisidir.
Her güzellik bir koşmanın ve terlemenin hediyesidir.
Bu millete gülmeyi unutturmamalıyız.
Gülmeyi bonkörce dağıtmalıyız etrafımıza.
Ne kadar tebessüm dağıtırsan etrafına,
O kadar mutlu olursun ve mutlu edersin.
Bizim değerlerimizi yine biz koruruz.
Dünyada en güzel gülen millet biziz.
Gülmek, bir toplumun ruh sağlığın sigortasıdır.
Her şeyimizi dejenere etmek isteyenlere gülerek tepki vermeliyiz.
Gülmek, mutlu olmanın meyvesidir.
Dünün büyük aileleri küçük aile olurken, mutluluklarda küçüldü.
Aileler küçülse de mutluluklar artmalıdır.
Her evden sevinç ve mutluluk çığlıkları gökyüzüne ulaşmalıdır.
Dünyanın yüzü gülecekse gülmeyi önce bu millet yaşamalıdır.