Kişi, komşularına iyilik yapmalı, onlara akrabası gibi ikram etmelidir. Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Komşuya hürmet, anaya hürmet gibidir. Cebrail Aleyhisselam bana komşu hakkına riayeti tavsiye etti. Hatta o kadar ki komşuyu komşuya vâris kılacak zannettim.” buyurdular.
Komşusu aç iken, kendi tok yatmamalıdır.
Komşusunu eliyle yahut diliyle incitmemeli; onunla güler yüzle, tatlı sözle konuşmalı ve iyi geçinmelidir.
Komşusu kendisini davet edince gitmeli; hususi ile bayramlarda ziyaret etmelidir.
Komşusuna az veya çok hediye vermeli; iyi bir yemek pişirdiği zaman göndermeli; bir meyve aldığında hediye etmelidir.
Komşusunun hediyesini az da olsa kabul edip çok görmelidir.
Komşusu muhtaç ise, işlerini ve ihtiyaçlarını görmelidir.
Komşusu bir şey isteyince, güler yüzle vermelidir. Su, tuz ve ateş gibi ev ihtiyaçlarını esirgememelidir.
Komşusundan izinsiz kendi binasını onun binasından yüksek ve üzerine gelecek şekilde yaptırmamalıdır.
Komşunun ayıplarını araştırmamalı; gizli hallerini başkalarına söylememeli, ayıbını örtmeli ve evine izinsiz bakmamalıdır.
Komşusuna rastladığında önce kendisi selâm vermelidir.
Evini komşusunun izni ile satmalıdır.
Komşusu bir yerden gelince, ziyaretine gitmelidir.
Sevinçli günlerinde onları tebrike gitmeli; hasta ve üzgün olduklarında teselli etmelidir.
Komşusunun cenazesi olduğunda gitmelidir.
Komşusunun yetim çocuklarına sahip çıkmalıdır.
Komşusu kusur edince, af ile muamele etmelidir. Diğer insanlardan geldiği zaman tahammül edemediği eziyetlere, komşusundan geldiğinde tahammül etmelidir. (Erzurumlu İbrahim Hakkı (k.s.), Marifetname)