Anne ve babalar keyifsiz…
Öğretmenler dertli…
İdareciler isyanda…
Kimse ders çalışmak istemiyor.
Ailelilerde iç çatışma zirvede…
Anne baba ders deyince çocuk zıpkın yemiş balık gibi…
Çocukların ayakları yere basmıyor.
Niye çalışmaz?
Ders çalışmaya mani o kadar çok etken var ki…
Veliler önce çocukların ellerinden telefonu almalı…
Evde internet varsa çocuğu unutun.
Yeni dönemin veba virüsü, yeni akıllı cep telefonları…
Elinde cep telefonu olan öğrenci hayata bir adım geride başlıyor.
Anne, baba ve hocalar öğrencilerin problemlerine sağlıklı çözümler üretmeli…
Onları önce dinlemeli…
Konuşma özürlü bir nesil geliyor.
Toplum olarak konuşmayı unuttuk.
Hepimiz teknolojinin esiri olduk.
Velilerin ruh sağlığı bozuldu.
Çare, öğrencilerin görev ve sorumluluklarına sahip çıkmaları sağlanmalı…
Ders çalışma ortamları günün şartlarına uygun olmalı…
Eve girişte telefonlar kapatılmalı…
İnternet ve sosyal iletişim araçları engellenmeli…
Ebeveynler de örnek olmalıdır.
Ortam ders çalışmaya engel dış etmenlerin etkisinden kurtulmalıdır.
Bugün atılmayan küçük adımlar,
İleride telafisi olmayan yaralara sebebiyet verir.
Anne ve babalar, kendilerine verilen emanet yavruları iyi yetiştirilmelidir.
Anne, vebalinin en büyük kanalıdır.
Başarı ve başarısızlık da anne büyük etmendir.
Baba, çınar ağacı gibi meyvesi olmasa da gölgesi hayatidir.
Günümüzde velilerin eğitime verdikleri emek maalesef karşılığını bulamamaktadır.
Ruh sağlığı bozuk veli artmamalıdır.
Başlangıç iyi olursa sonuç iyi olur.
Öğrencilere kurallar iyi konulmalıdır.
Kurallarda taviz verilmemelidir.
Başarı; ödül ve ceza yöntemleriyle taçlandırılabilir.
Yarın ah dememek için duygusal kararlardan ziyade mantıksal kararlar verilmelidir.
Yoksa ömür boyu çile gölgemiz olur.
Mutluluğa hasret kalırız.
Suçlu aranıyorsa,
Suç öğrencide değil.
Biz velilerde…
Bizlerle tertemiz teslim edilen sabi ve sübyanların günahı yoktur.
Evet, öğrencin mi var…
Mutlu olmalısın.
Değilsen kendini düzelt.
Bir yerlerde hataların var.