Hayat meşgalesi, bizleri içerisine çekmiş gidiyoruz.
Üç günlük şu yalancı dünya bizleri oyalamakta…
Altını bırakıp naylonla uğraşmaktayız.
Dün gitti, bugün yaşandı, yarın meçhul…
Öyleyse bugün bizim irademiz altında…
Elimizden kaçırmayalım.
Geçmiş nedamet ve pişmanlıklarımızı bırakıp, günümüzü planlı ve dolu yaşayalım.
Pişmanlığın olmadığı bir yaşam, sadece meleklerde mevcuttur.
İnsan yanlışlıklar manzumesidir.
Az yanlış, fani hayattaki hüznün ve gözyaşının sigortasıdır.
İnsanlar neden yanlışlıklara koşarak gider?
Çünkü mayasında acı ve tatlı, sevap ve günah, iyilik ve kötülükler buluştuğu içindir.
Ruh iyilik ve güzellikle yoğrulmamışsa, meleklikten şeytanlığa yaklaşır.
Etrafında kimseyi bulamaz.
İnsan bu âlemin en kıymetli yaratılanıdır.
Bu değer her faninin belleğinde canlı tutulmalı…
Kendisine verilen bu kutsi değeri bir an olsun aklından çıkarmamalı…
O zaman Sultan Süleyman’ a da kalmayan bu yalan dünyaya hak ettiğinden daha fazla değer verilmemeli…
Nerede, ne kadar kalınacaksa oraya orantılı bir değer verilsin ki yarın pişman olunmasın.
Her gün yapılacak iç muhasebe, kişiyi birçok yanlış ve tuzaktan koruyacak, malayani şeylerden uzaklaştıracak, uzun ince yolda emin adımlarla yürümesine vesile olacaktır.
Hayatın içerisindeki bitmek bilmeyen istek, arzu ve ihtiyaçlar asıl amacı yenik düşmemeli…
Amacı ve aracı birbirine karıştırmak kişinin ruh dünyasını boş bırakmamakla mümkündür.
Ruh dünyamız, gerekli gıdalarla desteklenirse, fiziksel ve yaşamsal yaşantılarımızda bahar gelir, gönül bahçemizde rengârenk çiçek ve güller açar.
Sonsuz yolculuk unutulmaz ise birbirimizi daha iyi anlarız, kurtla kuzunun arasından su sızmaz, kimse kimsenin kuyusunu kazmaz.
Yüzler güler, ailelerde mutluluk rüzgârları eser, insanlar banka kuyruklarında inim inim inlemez, sevgi halkaları etrafımızı kuşatır.
İnsanların mutluluğu gökyüzünde karşılık bulur.
Dört bir yanımız gökkuşaklarının mutluluk renkleriyle dolar, taşar.
O mutlu gün gelmeden, kişi kendine çeki düzen vermelidir.
Hayatın fani ölümün ani, bir anda gelip bizi gerçek hayata geçirecek ince çizgi unutulmamalıdır.
Bugünler fırsat bilinmelidir.
Kendimizi sineye çekmeli, güzellikler yolunda ilerlemeli, kötülüklerden uzaklaşmalıyız.
Öyleyse haydi…