Memleket siyasetinde ağabeyliğe talip olanların sayısı hayli fazla.
Yayılan adam onlardan biri
Ekranda gözüküyor.
Afili laflar ediyor.
Mavi boncuk dağıtmada üzerine yok.
Ancak memleketin yaralarına merhem olmuyor.
Görüntüde ekranları doldurması dışında icraatı yok.
Ağabeyliğe talip olmak riski almaktır.
Hiçbir riski almıyor.
Etliye sütlüye dokunmadan başkalarının açtığı yoldan ilerlemeye çalışıyor.
Siyasetin kitabeliğini bilse de uygulayamıyor.
Gözü kara değil,
Reisin ifade ettiği gibi bir taraf değil.
Her tarafı idare etmeye çalışıyor.
Taraf olmayan bertaraf olur.
Güven vermiyor.
Günlük aşklar gibi,
Uzun vadeli gönül ilişkisi kurmuyor.
Bulunduğu mekan da başka biri olsa daha geniş kesimlere ulaşır.
Samimi ve kuşkucu olduğundan kimseye güvenmiyor ona da güvenilmiyor.
Bire bir muhabbetlerinde yağlı ballı börek ,
Zannedersin ki ıssız adaya giderken götüreceğiniz üç kişiden biri.
Kapıdan çıktıktan sonra ise 180 derece,
O memlekette kayıp olur.
Çünkü dengeleri kuramıyor.
Akil adam ve çözüm sürecindeki çözümsüzlükler bu adamın eseri.
Binlerce şehidin kanında vebali var.
Devletten maaş almaktan başka bir fonksiyonu yok.
Devletten maaş alandan siyasetçi olmaz.
Halkın dilinden anlamıyor.
Yayılan adama teslim edilen bir memleket,
Dünü arar geleceği kararır.
Yapacağı tek bir şey var,
Mavi boncuk dağıtmayı bırakacak bildiği işe dönecek.
Memlekete yapacağı en hayırlı icraat budur.
Yayılan adamlar memlekete bir çivi çakmamışlardır.
Çakmak içinde bir istekleri yoktur.
Memleket yayılan adamlara fırsat vermeyecektir.