Zikir, Allah’ı anmak ve tespih etmektir. Haram işlenen bir yerde, tespih (sübhanellah), tekbir (Allahü Ekber) ve Peygamberimize salavat-ı şerife okunmaz.
Tüccar kimsenin malını müşterisine gösterirken satabilmek için mesela: Şerbetçi’nin, şerbet doldururken ‘Allâhü Ekber’ demesi yahut “Allâhümme salli alâ Muhammed” demesi uygun değildir. Zira bununla kastı sırf para kazanmak ve müşteri celp etmektir.
Bir alim, cemaate vaaz ederken yahut gazi, düşman karşısında iken silah arkadaşlarına tespih ve tekbir getirmelerini söylemesinde mahzur yoktur. Zira bunda sırf hürmet ve tazim vardır.
Çarşıda ve pazarda -insanlar dünya işleri ile meşgul iken- kişinin sevap kazanmak niyetiyle tespih ve tehlil okuması; (mesela: Lâ ilâhe illallâhü vahdehu lâ-şeri-ke-leh lehül-mülkü velehül-hamdü yuhyi ve yümit vehüve Hayyün lâ-yemût bi-yedihil-hayr vehüve ala-külli şey’in kadir’ demesi) güzeldir.
Ne mutlu, sürekli olarak Allah’ı zikir edenlere…